Değerli Okuyucu,
Doğaya saygı duymak, bireyin kendisiyle ve çevresiyle uyum içinde olmasıdır ve bu uyumun
merkez noktasında da beslenme yer alır. Yediklerimiz sadece bedenimize değil, ruhumuza da
dokunur. Doğaya saygılı beslenme, sadece bedenimize besinlerle enerji vermek değil, aynı za-
manda dünyamıza, doğaya ve diğer canlılara olan sorumluluğumuzu da kapsamaktadır. Bu
çerçevede, bitkiler yüzyıllar boyunca insan sağlığına olan katkılarıyla bilinen ve takdir edilen
doğal şifa kaynakları olmuştur. İbn-i Sina’nın dediği gibi, “Şifasız hastalık yoktur, değersiz bitki
yoktur.” Bu bilgelik, kitabımızın her sayfasında yankılanmakta ve bitkilerin ne kadar değerli
olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır.
Tüm dünyada bitkisel gıda içeren bir yaşam tarzı benimseyen bireylerin sayısı hızla artmak-
tadır. Birçok restoran ve fast food zincirlerinde bitki bazlı seçeneklerle daha sık karşılaşmakta-
yız. Bu değişim, Dr. T. Colin Campbell’ın 1980’lerde sağlığa odaklanan düşük yağlı, yüksek lifli
ve sebze temelli bir diyeti tanımlamak için kullandığı “bitki temelli diyet” terimiyle başladı ve
tüm dünyada yankı buldu.
Bitki bazlı diyetler, hayvansal gıdaların düşük sıklıkla tüketilmesi açısından tanımlanan çe-
şitli beslenme düzenlerini içerir. Vejetaryen diyetler, bazı hayvansal gıdaları tamamen dışlayan bitki bazlı diyetlerin bir alt kümesidir. En uç noktada, vegan diyetler tüm hayvansal ürünlerin tüketimini dışlar. Lakto-vejetaryenler süt ürünlerini tüketir, ancak diğer hayvansal gıdaları tüketmezler ve lakto-ovo vejetaryenler yumurta ve süt ürünlerini tüketirken diğer hayvansal gıdaları dışlarlar. Pesko-vejetaryenler veya pesketerianlar, yumurta ve süt ürünlerine ek olarak balık tüketirler, ancak kümes hayvanları ve kırmızı eti diyetlerinden çıkarırlar. Bazı çalışmalar ayrıca yarı vejetaryen diyetleri incelemiş olup, bunlar bazen sadece kırmızı etin dışlanması ve bazen de kümes hayvanları ve kırmızı etin nadiren tüketilmesi şeklinde tanımlanır.
Kitabın her sayfası alanında uzman birçok değerli yazarın katkılarıyla hazırlanmış olup, sadece beslenmeye yönelik bir rehber değil, aynı zamanda yaşamı daha derinden anlama ve doğanın bize sunduğu bu muazzam hazineye saygı duymanın önemine yönelik bir farkındalık oluşturabilmek ve bitkisel kaynakların sağlık üzerindeki olumlu etkilerini gözler önüne sermek ve bu değerli bilgileri herkesin erişimine açmaktır. Bilimsel ve pratik bilgilerin harmanlandığı bir eser olarak okuyucularımıza sunulan kitap 5 bölümden oluşmaktadır.
Sağlığınızı ve yaşam kalitenizi iyileştirmenin yolu, doğayla uyum içinde yaşamaktan geçiyor.
Size bu yolculuğunuzda kitabımızın eşlik etmesi dileklerimle.
Kitaptan elde edilecek gelir UNICEF Türkiye’ye bağışlanacaktır.
2024 Baskı /